GERÇEKLEŞTIRME контекстный перевод и примеры - фразы | |
---|---|
GERÇEKLEŞTIRME фразы на турецком языке | GERÇEKLEŞTIRME фразы на русском языке |
gerçekleştirme şansımız | шанс сделать |
GERÇEKLEŞTIRME контекстный перевод и примеры - предложения | |
---|---|
GERÇEKLEŞTIRME предложения на турецком языке | GERÇEKLEŞTIRME предложения на русском языке |
Belirgin detay arzuları içinde reklamsal modellere uygun olarak davranma ve tüketim gerçekleştirme, herkesin tecrübe edebileceği bir şey olabilir. | в привычном поведении, в потреблении согласно рекламным модел€м, которые в точности иллюстрируют желани€, которые каждый человек может испытывать. |
Atkuyrukları ve ağaçsı eğreltiotlarının yüksekliği de yine yüzmek zorunda olan erkek hücreyle eşeyli üremeyi gerçekleştirme sorununa sahipti. | Но высота хвощей и древовидных папоротников снова и снова подчеркивала проблему размножения, ведь сперма должна была плавать в воде. |
Bunalım'ın keşmekeşindeki Amerikan halkı... onu kişisel gelişim ve... kendini gerçekleştirme olasılığının... bir sembolü olarak görüyordu. | Американцы... в муках Депрессии... нашли в нем символ возможности... самоусовершенствования, самореализации. |
Küstah Ed'in de ısrarla altını çizdiği gibi havalı şeyler gerçekleştirme konusunda başarısız olduk. | И как постоянно замечает Самонадеянный Эд... нам не удалось закрасить его черным. |
O fosfor çiftçilikte lazım bize! Eğer geri dönüşeceksek, vakit bu düşünceyi gerçekleştirme vaktidir! | Если мы занимаемся переработкой, давайте заниматься серьёзно. |
Ve sonunda bu rüyayı gerçekleştirme şansım var. | У меня с детства была мечта, мечта, которую я, наконец, могу осуществить. |
Peki Anson, gerçekleştirme prosedürü için ararsa, ne yapayım? | А если позвонит Энсон, что мне делать? |
Ling' in gerçekleştirme yolları var. | Просто немного последовательности. И небольшая помощь от Линг. |
Ve sana onu gerçekleştirme hakkı vermez. Tamam. | Это не дает тебе право превратить его в реальность! |
Onun şirketi dilekleri gerçekleştirme işinde. | Его фирма занимается исполнением желаний. |
En üstte kendini gerçekleştirme yer alıyordu. | На вершине располагалась самореализация. |
=CHRISTINE MacNULTY= SRI Değer ve Yaşam Tarzları Ekibi Program Yöneticisi 1978-81 ...hitap edecek sözcükler kullanıyorlardı, ...özellikle de kendini gerçekleştirme yolunda ilerleyenlere hitap ediyorlardı. | и особенно для людей, ориентированных на самореализацию. |
Teşekkür ederim. Kendini gerçekleştirme hedefinde olan bireylerin solcu değil de sağcı bir politikacıyı seçmeleri çok aykırı bir düşünceydi. | Мысль о том, что эти новые самореализующиеся личности будут выбирать правых политиков, а не левых, казалась странной. |
Olmaya ihtiyaç duyduğu şeyi gerçekleştirme şansı yoktu. | У нее не было ни единого шанса выйти на ринг, о чем она мечтала. |
Yazgımı gerçekleştirme zamanı. | Пришло время выполнить мое предназначение. |