ILGILI OLARAK контекстный перевод и примеры - фразы | |
---|---|
ILGILI OLARAK фразы на турецком языке | ILGILI OLARAK фразы на русском языке |
Abe Greenberg 'ün cinayetiyle ilgili olarak | по подозрению в убийстве Эйба Гринберга |
bu haberle ilgili olarak aksiyon | от подобной |
bu haberle ilgili olarak aksiyon | от подобной информации |
cinayetiyle ilgili olarak | по подозрению в убийстве |
cinayetiyle ilgili olarak tutuklusunuz | арестованы по подозрению в убийстве |
cinayetiyle ilgili olarak tutuklusunuz | Вы арестованы по подозрению в убийстве |
haberle ilgili olarak aksiyon | от подобной |
haberle ilgili olarak aksiyon | от подобной информации |
Hafta sonu etkinliği ile ilgili olarak | в выходной день, оставьте |
Hafta sonu etkinliği ile ilgili olarak | вы позвонили в выходной день, оставьте |
Hafta sonu etkinliği ile ilgili olarak | позвонили в выходной день, оставьте |
Hafta sonu etkinliği ile ilgili olarak arıyorsanız | в выходной день, оставьте сообщение |
Hafta sonu etkinliği ile ilgili olarak arıyorsanız | позвонили в выходной день, оставьте сообщение |
ilgili olarak | как соответствующие |
ilgili olarak aksiyon | от подобной |
ILGILI OLARAK контекстный перевод и примеры - предложения | |
---|---|
ILGILI OLARAK предложения на турецком языке | ILGILI OLARAK предложения на русском языке |
Sayın Bayım; kızınızla ilgili olarak bir para meselesi hakkında sizinle konuşmak istiyorum. | Мистеру Александру Эндрюс, 11, Уолл-Стрит, Нью-Йорк. "Дорогой сэр, я хотел бы поговорить с Вами по поводу вознаграждения за Вашу дочь. |
Sözleri, ekim ayının 5'i ile 8'i arasında ziyaretine gelecek adam ile ilgili olarak belirsiz tehditlerle abartılı bir hal almıştı. | Его разговоры были сумасбродны полны угроз к человеку, которого он ждал между 5 и 8 октября. |
Ama oradaki bebeklerin hiçbiri gazetelere çıkamadı en azından mekanla ilgili olarak, çıkamadılar. | Но они никогда не попадали в газеты по крайней мере, не потому, что у него работали. |
Biz Fidani Bankası'ndan geliyoruz, hak alma talimatıyla ilgili olarak. | Мы из банка Фидани. |
- Er Nakata ile ilgili olarak... | – Тот солдат, Наката... |
Avrupa turunun son kısmında dün hastalanan Prenses Ann'ın durumuyla ilgili olarak yeni bir açıklama yapılmadı. | По-прежнему ничего не известно о здоровье принцессы Анны, которая пребывает с миссией в Риме. Вчера мы сообщали о её внезапной болезни. |
Başınıza dert olmak istemiyorum, Miss Amberly... Polise anlattığın hikaye ile ilgili olarak... Bir şey daha sormak istiyorum. | Я не хочу Вас беспокоить, мисс Амберли... но я должен узнать больше... о той истории, что Вы рассказали в полиции. |
Catesby bizim işle ilgili olarak Hastings'i yokladı. Adam huzursuz olmuş ve hararetle karşı çıkmış. "Efendisinin evladı"nın, saygıdan bu ifadeyi kullanmış, İngiltere tahtını kaybetmesine göz yummaktansa kellesini kaybetmeye razıymış. | Наш Кетсби Хестингсу открыл все карты, но вспыльчивый упрямец заявил, что раньше сам лишится головы, чем даст согласие лишить престола дитя его любимого монарха. |
- Evet, elbette. Sizinle bazı atışlarınızın kısa düşmesi ile ilgili olarak konuşmak istedim. | Я помню о снарядах, которые не попали в цель. |
Size başvurunuzla ilgili olarak ne dedi? | И что он сказал по поводу вашего прошения? |
Bu kitabı okuduğumda, savcılık makamının suçlamalarla ilgili olarak savunmanın önüne gözle görülür deliller koyamadığını görüyorum. | Если исходить из этого, то я не уверен, что обвинение сумело выстроить систему для доказательства тех преступлений, которые перечислены в обвинительном заключении. |
Kayıp kızkardeşlerle ilgili olarak, şu ana kadar,Hudson'ların Wilshire ve Santa Monica üzerinden, batıya doğru yol alan, 1940 veya 41 model, siyah spor arabasını... gördüğü söylenen bir tanık dışında hiçbir bilgi alınmamıştır. | Нашёлся свидетель, сообщивший, что видел машину сестёр Хадсон, чёрный кабриолет 1940 или 1941 года еxавшую на запад, в сторону Санта-Моники Другиx сведений о пропавшиx сёстраx на данный момент не поступало. |
Bu şimdiki komutanıyla ilgili olarak da geçerli. | Это касается бывшего и нынешнего командира. |
Dr. Adams, kaçakla ilgili olarak... Dr. Van Gelder iyi mi? | Доктор Адамс, это по поводу вашего беглеца. |
Bu komitenin görevi şikayetlerle ilgili olarak harekete geçmektir. - Şikayet mi? - Senin şikayetlerin. | Вы понимаете, что против вас были выдвинуты серьезные обвинения в частности, о вашем отношении к согражданам. |