NIYE ← |
→ NIYETINDE OLMAK |
NIYET контекстный перевод и примеры - фразы | |
---|---|
NIYET фразы на турецком языке | NIYET фразы на русском языке |
arkasından umutsuzca koşarken niyet | твоего плеча |
Bir başkasının arkasından umutsuzca koşarken niyet | чтобы скорей |
Bir başkasının arkasından umutsuzca koşarken niyet tek | чтобы скорей |
bir iyi niyet göstergesi | жеста доброй воли |
bir iyi niyet göstergesi olarak | в качестве жеста доброй воли |
bir iyi niyet göstergesi olarak | качестве жеста доброй воли |
Bunu iyi niyet göstergesi | это жестом доброй воли |
iyi niyet | доброй воли |
İyi niyet adına | в знак добрых намерений |
İyi niyet adına | знак добрых намерений |
İyi niyet göstergesi | доброй воли |
iyi niyet göstergesi | жест доброй воли |
İyi niyet göstergesi | знак доброй воли |
İyi niyet göstergesi olarak | жест доброй воли |
İyi niyet göstergesi olarak | Как жест доброй воли |
NIYET - больше примеров перевода
NIYET контекстный перевод и примеры - предложения | |
---|---|
NIYET предложения на турецком языке | NIYET предложения на русском языке |
Size verdiğimiz bu güvene layık olduğunuzu ve iyi niyet misyonunuzu başarıyla tamanlayacağınıza dair, dua ediyoruz. | Мы уповаем на то, что Вы оправдаете те надежды, что на Вас возложены и с успехом воплотите в жизнь миссию Доброй Воли. |
Canım Bayan Reed, mesleğimde bazen hasta ile doktoru arasında niyet açısından bazı uyuşmazlıklar olur. | Дорогая миссис Рид, иногда, моя профессия превращается в состязание воли между врачом и пациентом. |
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel iyi niyet politikası. | Этo лyчший peклaмный пpиeм из тex, чтo мнe извecтны. |
İyi niyet pazarlayıcısı. | Коммивояжером доброй воли? |
Çok güzel bir niyet tut Gönlün neyi isterse | Подумайте о чём-нибудь хорошем, о чём угодно хорошем. |
Şunu söylemek için seni çağırttım, tatlım Peter'a kötü bir niyet beslemiyorum. | Поэтому я и прошу Вас, моя дорогая, передать Питеру, я не желаю ему зла. |
Avrupa başkentlerinde yapacağı iyi niyet turunun ilk ayağı büyük bir coşkuyla karşılanıyor. Binlerce kişi en eski asil ailelerden birinin genç üyesini selamlıyor. | Тысячи жителей города вышли поприветствовать очаровательную представительницу одной из самых старинных королевских династий. |
Ona sadece değersiz bir isim ve iyi niyet dolu bir sefalet verecek bir muslukçuyla, basit bir kilisede beyazlar içinde evlendiğini görmek için mi? | Видеть, как она в темной маленькой церкви венчается с водопроводчиком, Кто даст ей только ничего не стоящее имя и нищую жизнь с лучшими намерениями? |
Müvekkilimin eylemiyle ilgili bu başlık altında bir niyet olduğunu söyleyebilir misiniz? Kanıtların şimdiye kadarki gösterdiklerine göre sanık eylemi büyük bir baskı altında gerçekleştirmiş ve açık olarak ciddi bir provokasyona maruz kalmıştır. | Нет, тысячу раз нет! |
Önemli olan sözcüklerdir, niyet değil. | Но имеет значение то, что ты говоришь, а не твои намерения! |
Hayatım boyunca ülkeme hizmet ettim. Hangi pozisyonda çalışırsam çalışayım... .. sadakatle tüm kalbimle ve ard niyet taşımadan çalıştım. | Я служил родине всю свою жизнь и в том качестве, которое было мне предписано, со всей преданностью, чистосердечием и без злого умысла. |
Kendini öldürmek konusunda en ufacık bir niyet bile göstermemişken gene de onurlu bir şekilde harakiri yapmaktan bahsediyor. | У него нет ни малейшего намерения покончить с собой, не говоря уже о почетном харакири. |
"Ama bir adam karnını deşme arzusunu dile getiriyorsa arkasında çok büyük bir niyet vardır. | "Однако... воля самурая, решившего вспороть себе живот, незыблема, "потому что причина этому - самое основательное решение. |
İsteğinin akabinde gerçekleşenler esas niyet ettiği şeyler olmayabilir ama neticede ne ekersen onu biçersin. | И хотя всё произошло не так, как он запланировал, он всё же знал, на что идет. |
- İkiyüzlülükten nefret ederim. - Acımasızca ve kötü niyet taşıyordu. | -Ненавижу притворство. |
NIYET - больше примеров перевода